5 Şubat 2012 Pazar

Kore Günlükleri'nin Yeni Yılı



                     Kabhi Khushi Kabhi Gham...
          Hayat dediğimiz nedir ki bazen mutlu bazen gamlı kederli geçen günlerle doldurduğumuz ömür biçimi...
          Kore Günlükleri de bugün bir yılını doldurmuş oluyor bazen mutlu bazen gamlı günler sonrasında...

          İnsan mutsuz olmadan ne zaman nasıl mutlu olduğunu kolay kolay anlamıyor. Ben sıkıntılı gerçek hayatı yıllarca filmlerle ardından dramalarla renklendirmeye çalıştım. Başardım da... Canımı sıkan üç beş insan müsvettesini izlediğim bir bölümle bir filmle yok ettim. Ruhu daraltan bir sözü dinlediğim 3-5 şarkılı ile silebildim. Ama tüm bunların yetemediği sıkıntılarda oluyor hayatta malesef. Sadece bilgisayara bağlanan şizofrenik bir deli değilim elbet. Arkadaşlarımda var en hakikisinden ama insana insan fazlılık gelir bazen. Yanlız kalmak istemezsin ama kafa da dinlemek istersin aynı zamanda buna inat bazen. İşte böyle zamanlarda bir sakin film yada eğlence programı koşar gelir imdadına. İzlemekle yetinemezsin, üstene bir de birilerine anlatma ardından eleştirmek ihtiyacı kabarır içinde. Dayanamaz sonunda bir blog açarsınız benim gibi. :)
          Şu ana kadar yazdığım cümleler size saçma gelebilir. Yani saçmaladığımın farkındayım. Ama bu sıralar içinde bulunmak zorunda olduğum belirsiz, sıkıntılı, korkutucu günler beni böylesine anlamsızlaştırıyor işte. Yeni yıl geldi, hatta ikinci ayına girdik bile ama ben daha tek bir yazı yazamadım. Yazı yazmayı bırakın, taslaktaki yazıları bile düzenleyecek bir ben yok sanki içimde. Yazmayı özledim ama olmayan yazmaya yeteneğimi de kaybettim. Şu yazıya giriş yapmak için kaç kez sil yaz yaptım anlatamam.

          Neyse sözü uzatmalayım sadede gelelim biz en iyisi. Evet bugün birinci yılım, yılımız. Yılımız çünkü buralarda benden başka kimseler olmaz diye düşünüyordum geçen yıl tam da bugün. Ama bir yıl sonunda 37 kayıtlı takipçimiz ile birlikte 85.678 kez blogumda sayfa görüntülenmiş. Bu da beni için için mutlu ediyor.:))
          Burada izlediğim dramalar, filmler, animeler derken hergün birşey eleştirir oldum. Bugün istiyorum ki şöyle bir öz eleştiri yapayım ve yıllarını muhasebe okuyarak geçirmiş biri olarak bir blog muhasebesi yapayım.
Öyleyse istatistiksel sonuçlarımızla blog envanterini sizlere sunmaktan gurur duyarım.

     *   Başta da söyledim gibi 37 kayıtlı takipçimiz var. Çok fazla olmasa da bize yetiyor kesinlikle. Ama kapımız her zaman herkese açık elbette. Çok teşekkür ediyorum buradan herkese.
(kumavoyo)고마워요. 37 kayıtlı kullanıcımızdan en aktif takipçilerimiz ise "Işık" ve "Trebleclef". Kendilerine ayrıca teşekkür ediyorum.:))

     *   Bir yıl içinde benim yorumlarım dahil 435 yoruma sahip olmuş blogumuz.:))

     *   Bir yıl içinde 122 adet yazı paylaşmışım buradan sizinle. En çok yazıyı ilk ay olan Şubat'da paylaşmışım; 24 yazı. Artık nasıl bir yazma aşkı kabardıysa içimde... :))  

     *   Yazıdığım 122 yazıdan en çok okunan ilk 10 yaz ise şöyle;
10-I'm Sorry, I Love You
 9-Mary Stayed Out All Night
 8-Kore Günlüklerinden Öneriler....
 7-Secret Garden: Gizli Bahçe... Ama Ne Bahçe...
 6-Personal Taste
 5-Boys Over Flower
 4-Playful Kiss
 3-A.N.JELL: You're Beautiful
 2-Full House
 1-Super Junior

          Hemen bu noktada bir öz eleştiri yapmak istiyorum. Fark etmişsinizdir ki genelde yazdığım her yazıdan bir memnuniyetsizlik duyarım. Aman ya olmadı işte telaşı ama itiraf etmek istiyorum ki en kötü yazılarım ilk yazdığım yazılar. Buna rağmen nasıl en çok okunanlar onlar oluyor şaşırmış durumdayım. Google google canım google sen nelere kadirsin. Buna rağmen arama istatistiklerimde herhangi bir anormalliğe rastlamadım.:) Dizi ismini aratan soluğu burada almış.:)


     *   Yazdığım 122 yazıdan en çok yorum alan yazı (benimkiler dahil) 40 yorumla MBC 'nin 2011'deki başarılı dramalarından Can You Hear My Heart.

     *   En eğlenceli, en beğenilen ilk üç yazı ise şöyle;
3-Super Junior: 35 eğlenceli, 15 beğendim, 1 çok kötü
2-Playful Kiss: 37 eğlenceli, 23 beğendim, 1 çok kötü ve
1-A.N.JELL: You're Beautiful: 49 eğlenceli, 35 beğendim, 1 idare eder, 1 çok kötü.

     *   En beğenilmeyen iki yazı ise;
2- 49 Days: 2 çok kötü, 2 idare eder, 7 beğendim, 4 eğlenceli.
1- Coffee House: 2 çok kötü, 3 idare eder, 1 beğendim

         Yazıların sonlarında yer alan tepkiler bölümünü bugünler için hazırlamıştım ben. Ama bu sonuçlardan pekte memnun değilim aslında. Çünkü benim daha eğlenceli bulduğum yazılar var. (Nasıl bir kendini beğenmişlik varsa artık bende.:)) Beğenilmeyenlere lafım yok bende beğenmiyorum zaten çoğunu. (Kişilik çatışması :D)
Eğer sizin daha eğlenceli bulduğunuz yazılar varsa çekinmeyin söyleyin bana.:)) 

     *   Tekrar yorumlara dönecek olursak; en çok yorum yapan isim "adsız". Evet anonim kullanıcılar çoğunlukta. Ama ben bu adsız olayını pek sevmiyorum aslında. Lütfen bana adınızı yani hiç olmadı nickinizi yazsanız olmaz mı? 

     *   En çok ziyaretçi kitle listemiz ise şöyleymiş:
 1-Türkiye 75.031
 2-Güney Kore 4.970
 3-Amerika 721
 4-Almanya 687
 5-Rusya 374
 6-İngiltere 283
 7-Filipinler 241
 8-Endonezya 164
 9-Azerbaycan 159
10- Kanada 142

          Bu ülke listesi beni çok şaşırttı açıkçası. Blogger istatistikleri öyle diyor. Ben onun yalancısıyım yani. :))

     *   En çok başvuran site ise bilin bakalım kim? :)) Tabiki Google:))

     *   En çok başvuran URL ise kaktuscicegi.wordpress.com/. Komşuma çok teşekkür ediyorum.:))


          Bir yılın sonunda elimize geçenler sadece sayısal veriler değil elbet. 2011'den 2012'ye hepimiz neler neler geçirdik. Blog sayesinde güzel dostluklarda edindim ben. Bana değer verip yazıları takip eden, ben buraları boş bırakmış olsam da boş bırakmayan ziyaret eden herkese binlerce kez teşekkür ediyorum. Teşekkür etmekten çok daha fazlasını yapmak isterdim aslında.:)

         Bu kadar istatistiksel sonuç ardından yaptığımız "2011 'in En İyi Dizisi Sizce Hangisi?" anketimizin bir türlü açıklayamadığım sonuçlarını açıklamak istiyorum.
         Aslında çok özenli bir yazı hazırlayı düşünüyordum ama word de saklıdığım anket sonuçları bilgisayar çökünce  formata kurban olduğundan mümkün olmadı malesef.:(( Ama ilk üçü aklımda, hiç oy almayarak sonuncu olan dizilerden bir kolaj yapıp bloga yüklemiştim. Hani yine iyiyiz yani:))

2011 'in En İyi Dizisi Sizce...
1.49 Days
2.Can You Hear My Heart
3.City Hunter

          (Kaç oy aldılar onu aklımda tutamadım malesef o kadar süper zeka değilim. :))

Ve hiç oy alamayanlar:

 
          Bakalım ikinci yılımızda, yeni yılımızda başımıza neler gelecek.

Bu ne dediği belirsiz yazımı okuduğunuz için ayrıca teşekkür ederim. Yakın zamanda dramalarla buluşmak dileğiyle...:))

Büyük Haber : Jae Joong nerelere gelmiş öyle...

           Bugünün bir hediyesi var aslında bana. Yıl dönümü hediyesi niyetine yazıyorum bu haberi...:))

          Günün belki de 100 günün büyük haberi. Bugün Kim Jae Joong Türkiye topraklarında Türk fanlarına imzalarını dağıtmak için bulunmakta ama hala ben Bursa'da oturmaktayım mecburiyetten ötürü. Napalım kısmet değilmiş diyorum. Ama başka zaman gelsin Allah izin verirse bende uçacağım Ankaralara...:)) Uçakla falan değil direk kanat takacağım. :D

Esenboğa Hava alanından dünkü bir resim:

          Facebook'da şuan fan buluşması sırasında çekilen videolar, Jae Joong'un söyledikleri, resimler vs. paylaşılmakta meraklısı için bildireyim. :))
          En dikkati çeken şeyleri söylemek istiyorum hemen. Birincisi çok utangançmış, tüm yorumlar bu yönde bir ara masanın altına bile eğilmiş sanırım utancından.:) Utanacak ne var, neyi var halbuki, elma şekeri.:))
          Twitlerinde de eksik etmedi Türkiye'yi. En son twitinde "I love you TURKEY" demiş daha ne desin aaa bizde...:)) Fan buluşmasında da Türkiye'de yaşayabileceğini ve videolardaki kızların güzel olduğunu söylemiş. Ne diyecekti çocuk, kızlar çirkin mi? Tabiki güzel diyecek. Ah beni de göreydi keşkeee :D:D Boy boy veletlerimiz olurdu belki...:D
          Benim şakalarım bir yana Kim Jae Joong ile yakın arkadaş olan Kim Hyun Joong'un gelmesini ümit ediyor şimdide fanlar. Facebook yorumlarından bu sonucu çıkardım. Kısmet kim bilir daha kimler gelir belki. Olmaz hayal dediler, hayal dedik, ama yaptılar oldu. Konser turları başlar bakarsınız birgün Türkiye'ye de...
          Hepiniz sevdiğiniz Koreli ünlü ile tanışırsınız umarım birgün...:))
Benim çok var yakından görmek istediğim. :D Bir tane treni kaçırdım bile. Ahh canlı canlı o billur sesi dinlemek vardı ya... :D